Proleterleşme

Nitelikli İşçilerin Durumu

 

"Evimde bir oturma odası, büyük bir mutfak ve aile fertleri için birer yatak odası olsun, işim öyle zihin kurcalayıcı olsun ki, onu yaparken mutlu mu mutsuz mu olduğumu ne fark edeyim, ne de umursayayım. Alın teriyle dişe dokunur hizmetlerde bulunan bir memur olabilirim mesela. Ya da yaşadığım kentteki evlerle caddelerin  projelerini çizen bir tasarımcı. Yaşlanınca da bir adada yahut dağda bir kulübe satın alırım..."

Beyaz Yakalıların İsyanının Ardında Ne Var?

Radikal bir muhalefetin pek görülmediği, “iş ve çalışma manyağı” imajıyla bilinen Japonya’da, 2003’te Irak Savaşı’na karşı beklenmedik bir protesto dalgası koptu. Esas şaşırtıcı olan, protestocuların toplumsal profiliydi. “Freeter” denen tiplerdi bunlar. Kendilerini tanımlamak için uydurdukları bu kelime, İngilizce freelance (serbest çalışan) ve Almanca arbeiter (işçi) sözcüklerinden türetilmişti. 80’lerin sonlarında ortaya çıkmışlardı. Üniversite mezunu, meslek sahibi fakat tam zamanlı ve düzenli çalışmayan, kimisi zaten bunu tercih etmeyen gençlerdi freeter’lar.